14 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den 4’lü Zirve açıklaması

NATO Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yapan İspanya'nın başkenti Madrid'de dün kritik bir anlaşmaya imzalar atıldı. Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in de katıldığı dörtlü görüşme gerçekleştirildi. Anlaşma sonrası, söz konusu İskandinav ülkelerindeki terör örgütünün faaliyetlerine izin verilmemesi, silah ambargolarının kaldırılması ve iade taleplerinin ivedilikle yerine getirilmesi gibi maddelerin yer aldığı bildiri üzerinde anlaşma sağlandı. Bahçeli'den övgü dolu sözler MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı açıklamada, "Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın Dışişleri Bakanları eliyle imza altına alınan muhtıra metni, ülkemiz lehine stratejik bir kazanım, milli bir başarıdır" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Devlet Bahçeli’nin kriz yaratan fotoğrafı

Türkiye ile Yunanistan arasında ipler bir kez daha gerildi. Bu kez sebebi bir fotoğraf... MHP lideri Devlet Bahçeli, hafta sonu Ülkü Ocakları’nı ziyaret etti. Yunan ayağa kalktı Ziyarette Bahçeli’ye çerçeve içerisinde bir fotoğraf hediye edildi. Üzerinde harita bulunan fotoğraf, Twitter üzerinden paylaşılınca da Yunanistan ayağa kalktı. “Denizlerdeki misakımillimiz” Haritada, “Denizlerdeki misakımillimiz” ibaresi yer alırken, birçok Yunan adası ve Girit’in de Türkiye’ye ait olduğu görüldü. Fotoğrafa, Yunan kamuoyundan tepki geldi. “Bu hamle saldırgan ve provokatif” Ayrıca ülkenin çok okunan gazetelerinden Kathimerini, Yunan yetkililerin de bu kareye tepki gösterdiğini yazdı. Kathimerini, “Yunan diplomatik kaynakları bu hamlenin saldırgan ve provokatif olduğunu söyledi.” yorumunu yaptı. “Bu kabul edilemez olayı düzeltin” Gazeteye konuşan diplomatik kaynaklar da, “Maalesef bu görüntü, bizim Türkiye ile her gün yaşadığımız ve gerilimi tırmandıran aşırı uçtaki açıklamaların bir kısmı.” ifadesini kullandı. Yunan yetkililer, “Bir an önce ülkemizin toprak bütünlüğünü şüphede bırakan bu kabul edilemez olayın düzeltilmesini bekliyoruz.” dedi.

1 yıl önce

Devlet Bahçeli'den KPSS tepkisi: 20 soruya doğru cevap verenler tespit edilmeli

Bahçeli'nin açıklamalarının satır başları şöyle: ''KPSS'de çıkan ve bir yayınevinin test kitapçığında sorulduğu anlaşılan 20 soruya kimlerin tam ve eksiksiz doğru cevap verdiği tespit edilmeli, bu şahıslarla ilgili inceleme de acilen yapılmalıdır. Hiçbir evladımızın haklarının gaspına sessiz durmayacağımız, emeklerinin ve ümitlerinin heba edilmesine seyirci kalmayacağımız çok iyi bilinmelidir. CEMEVİ SALDIRISI Cemevine saldırılar belli merkezlerden provoke edilen Türkiye ve İslam düşmanlığıdır. BALIKLI RUM HASTANESİ YANGINI Balıklı Rus Hastanesi'nde çıkan yangının kundaklama olup olmadığı açığa çıkarılmalıdır." Ayrıntılar birazdan…

1 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na sert tepki: "'Roboski' diye bir yer yok. Bu ziyaret su katılmamış provokatörlük"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Uludere ziyaretinde yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Bahçeli şunları söyledi: ' Zillet ittifakı bünyesinde tecessüm ve temerküz eden, adeta iftira ve ihanet cephesine dönüşen irili ufaklı partilerin Türkiye aleyhine estirdikleri yalan rüzgarı kendilerini zora sokacak bir fırtına halini almıştır. Türk siyaset hayatının bu tip ve böylesi bir yozlaşma akımına kapılan partileri daha fazla taşıma imkanı, daha fazla hazmetme ihtimali eşyanın tabiatına aykırı olduğu gibi; akıl, ahlak ve milli irade ölçülerine de bütünüyle terstir. Türkiye’yle hesaplaşmak için sıraya girmiş iç ve dış mihrakların hem ümit kapısı olan hem de bunlarla derin bir ünsiyet bağı oluşturan zillet partilerinin demokrasi güvenliğimizi her mevziden tehdit ettiği kristalize bir gerçektir. "KILIÇDAROĞLU'NUN YAPTIKLARI SU KATILMAMIŞ PROVOKATÖRLÜK" CHP Genel Başkanı’nın aleni bir şekilde devlete saldırması, çürüdüğünü pervasızca iddia etmesi, bununla da yetinmeyip Erzurum ziyaretinden hemen sonra koşa koşa Şırnak Uludere’yi ziyaret edip kabuk bağlamış yaraları açmaya çalışması su katılmamış bir provokatörlüktür. Üstelik Türkiye Cumhuriyeti’nde “Roboski” diye bir yerleşim yeri olmamasına rağmen, bölücü terör örgütünün bu kirli üslubunu seslendiren Kılıçdaroğlu bir kez daha yaş tahtaya basmıştır. Şırnak’ın Uludere ilçesinin Ortasu Köyü’nde 28 Aralık 2011 tarihinde yaşanan müessif hadisenin üzerinden geçen 11 yıl sonra helalleşme maskesi altında bölücü tezlere destek vermek, terör örgütünün değirmenine su taşımak aymazlık ve tabansızlıktır. Kılıçdaroğlu özellikle şunu bilmelidir ki, Türkiye’de “Roboski” diye bir yer yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Roboski tanımlaması, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kast etmek, taş koymak, pusu kurmak, ateş açmak, bölücülüğe hizmet etmektir. Kılıçdaroğlu Kürt kökenli kardeşlerimi istismar çemberine alarak hissiyatlarını kanatmayı siyaset zannedecek kadar art niyetli, heveslerini kaşımayı helalleşme adıyla tevil edecek kadar da izansız ve kalpsizdir. Uludere’den Roboski, Türkiye’den de Kürdistan çıkarmayı düşleyen kim olursa olsun akıbeti felakettir, bu çerçevede yanlış hesap yüklü bir maliyetle Türk milletinin kutlu iradesine çarpıp bölücü ittifakın tepesine binecektir. Türkiye’nin her başarısı, her milli kazancı, yüreklerimizi sevince boğan her atılımı CHP başta olmak üzere, zillet ittifakının diğer ortaklarında derin ve tedavisi imkansız hayal kırıklıklarına neden olmaktadır. Çünkü söz konusu ittifak partileri kimliğini kaybetmenin yanında ülkemizin gerçeklerinden tamamıyla kopmuşlardır. Son tahlilde zillet ittifakı Türkiye’nin yabanı ve yabancısı bir çıkar ortaklığı hüviyetine bürünmüştür. Bu ittifakın kendine bile devası olmayan marjinal bir partisinin sözde Kürt sorununu gündeme getirip Cumhur İttifakı’na akıl danelik yaparak mesaj vermeye çalışması beyhude bir rezaletin, sipariş bir hıyanetin dile getirilmesinden başka bir şey değildir. Türkiye düşmanlarına acentelik yapan, milli birlik ve dayanışma ruhuna zehir saçan iflah olmaz münafıkların sözde Kürt sorununu ısıtıp ısıtıp ana gündem konusu yapma iştahları kiralık siyasetlerinin, sömürgeleşmiş zihniyetlerinin, mandacı şahsiyetlerinin ibretlik bir sonucudur. Bu teslimiyetçi ve tezvirat ehli ikiyüzlü devşirmelere milletimizin kulak vermesi, dikkate alması, ciddiyete müstahak görmesi muhal bir hayaldir. "ZİLLET İTTİFAKI PKK'NIN KANLI İSTİKAMETİNDEDİR" Maalesef zillet ittifakı PKK’nın kanlı ve kahredici istikametindedir. Bunun yanında FETÖ de ahtapot gibi bu ittifakı sarmış, uyuşturmuş, akıl ve siyasetine ambargo koymuştur. Artık hiçbir şey gizli saklı değildir. PKK’nın yıllardır siyasallaşma arayışlarına refakat eden HDP’nin hala ve henüz siyaset ve demokrasi hayatından çıkarıl(a)maması büyük bir risk ve tehlike olarak karşımızda duruyorken, FETÖ’nün zillet ittifakında siyasal taban tutma çabaları da bir diğer vahim gelişme halinde belirginlik kazanmış durumdadır. Görülen ve görücüye çıkarılan yakıcı gerçek şudur ki, FETÖ’yü siyasallaştırmak için zillet ittifakı aynı zamanda kuluçka, aynı zamanda kundak işlevi görmektedir. Ve bütün amiller, bütün ameller buna işaret etmektedir. Terör örgütü olan Gülen hareketi zillet ittifakını taşıyıcı beden olarak kullanırken, buna karşılık hiçbir itiraz veya aykırı ses bugüne kadar duyulmuş değildir. Herkes dürüst bir şekilde siyaset muhasebesini yapmak zorundadır. CHP ve diğer vagon partileri eğer FETÖ’yü siyasallaştırma hususunda gizil ve gizli bir hedefin takipçisi ise bunu milletimizin karşısına çıkıp anlatacak yürekli tavrı gösterebilmeli ve kararı da Türk milletine bırakmalıdırlar. "PKK İLE FETÖ ARASINDA HİÇBİR FARK YOK" Bizim nazarımızda PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yoktur. PKK’nın yörüngesine sabitlenen zillet partilerinin FETÖ’nün siyasette açık seçik temsil noktasına gönüllü olmaları malumun ilanı, bilinenin ibrası şeklinde okunacak, böyle de yorumlanacaktır. Hiç kimse minderden kaçmamalı, kaçak güreşmemelidir. Siyasi namus gereğince herkes tercihini yapmalı, nerede durduklarını, kimlerle yanak yanağa verdiklerini, nasıl bir emel ve hedef birlikteliği içinde yer aldıklarını açıklamalıdır. Türkiye’nin aleyhine konuşlanan Biden muhalefeti PKK’yla FETÖ’nün oksijen çadırıdır, soğuk hava deposudur, siyasi sığınağıdır. 2023 yılına yaklaştığımız şu günlerde kartlar açık oynanmalı, aziz milletimiz şeytani hesaplarla rahmani haysiyeti tefrik ve teşhis eden basiretiyle karanlık senaryoları yırtıp atmalıdır. Madem Biden’ın muhalefeti vızır vızır faaliyet halindedir, o halde FETÖ’nün siyasallaşmasına sözde demokrasi, insan hakları ve özgürlükler adına ABD’nin ortam açması, destek çıkması, fırsat sunması tutarlılık olarak değerlendirilecektir. ABD’nin siyasal sistemine tıpkı Demokratlar ve Cumhuriyetçiler gibi Gülen hareketinin de partileşerek girmesinde yarar vardır. Teröristbaşı Gülen’i Türkiye’ye iadeye yanaşmayan ABD yönetimi, Washington ile Pensilvanya arasında casusluk ve istihbarat köprüsü değil, siyasi bağlantı kuracak tavrı gösterebilmelidir. Şayet arzu ediliyorsa, Gülen hareketine kurdurulacak muhtemel parti ABD siyaseti ve zillet ittifakıyla eşzamanlı diyalog kanallarını da netleştirecek, 15 Temmuz’un planlayıcıları ve uygulayıcıları gecikmeyle de olsa aynı çatının sütunları halinde buluşacaklardır. Türk milleti zemzem diyerek zehir servisi yapanları tanımaktadır. Türkiye düşmanlığının ulaştığı mesafe de ortadadır. 2023 yılı bu düşmanlığın sökülüp atılacağı muazzam bir milat olacaktır. Cumhur İttifakı bu kutlu hedefe ulaşmaya hazırlıklıdır, kararlıdır, yeminlidir. FETÖ’yü ve PKK’yı artan dozlarla siyasal alana çekmek için kapalı devre iş tutanları, bu uğurda faaliyet içinde olanları Türk milleti asla affetmeyecek, bunları gelmeden tarihin çöplüğüne fırlatıp atacaktır.

1 yıl önce

Türkiye ile Suriye arasındaki görüşmelere Devlet Bahçeli'den destek

Türkiye'nin Suriye'deki iç savaştan dolayı kaynaklanan göçü durdurma ve mültecileri tekradan güvenli bölgeler oluşturup gönüllü geri dönüşlerinin sağlanması için çalışmaları, aralıksız devam ediyor. Son olarak geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, konuyla ilgili, Esad yönetimiyle istihbaratlar arasında geçmişte görüşmeler olduğunu söyledi. "Görüşmeler tekrar başladı" Bakan Çavuşoğlu, daha sonra görüşmelerde kesintiler olup şimdi tekrar başladığını belirterek "Uzun zamandır Putin ve Rus yetkililer Esad ile cumhurbaşkanımızı görüştürmek istediler. Cumhurbaşkanımız da istihbaratların görüşmesinin faydalı olacağını söylemişti. Bir ara istihbaratlar arasında görüşmeler olmuştu geçmişte. Daha sonra kesintiler oldu şimdi tekrar başladı." dedi. "Tek çıkar yolu siyasi uzlaşı..." Suriye Dışişleri Bakanıyla kısa bir sohbetinin de olduğunu belirten Çavuşoğlu, " Bu ülkenin tek çıkar yolu siyasi uzlaşı. Teröristlerin temizlenmesi lazım kim olursa olsun. Muhalif olan Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini ve Türkiye olarak  da buna destek olabileceğimizi söyledik. Suriye'nin toprak bütünlüğünü herkesten daha fazla destekliyoruz. Bölücü terör örgütlerine karşı verilecek mücadeleyi de biz destekleriz. Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Ama Suriye’de birlik beraberlik olmazsa Suriye bölünme riskiyle karşı karşıya.” ifadelerini kullandı. Bahçeli: Atılan adımlar isabetli Konuyla ilgili ise MHP Lideri Devlet Bahçeli'den süreç için izlenen yol haritasına destek geldi. "Türkiye’nin Suriye konusunda attığı adımlar değerli ve isabetlidir." diyen MHP Lideri Bahçeli, Türkiye ve Suriye arasında yapılan görüşmeler için şunları söyledi; "Dışişleri Bakanımızın sözleri güçlü bir nefestir" Bu ülkede yaşayan hiç kimse, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun ülkemizin ötekisi veya hasmı değildir. Hepsi kardeşimizdir, aramızda tarihe, kültüre ve inanca dayanan kuvvetli bağlar vardır. Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi arasında barışın tesis edilmesi hususundaki yapıcı ve gerçekçi sözleri kalıcı çözüm arayışlarına güçlü bir nefestir. Bundan hiç kimsenin rahatsız olmasına gerek yoktur. "Siyasi diyalog ciddiye alınmaya değerdir" Türkiye’nin Suriye ile görüşme düzeyini siyasi diyalog mertebesine çıkarması, bu çerçevede terör örgütlerinin yuvalandıkları her coğrafi alandan işbirliğiyle sökülüp atılması önümüzdeki siyasi gündem konularından birisi olmaya namzettir ve hatta ciddiyetle ele alınmaya değerdir. Tüm komşularımızla normalleşmek arzumuzdur 2023’e kadar her alanda ve her komşumuzla normalleşme atmosferinin hakim olması samimi arzumuz ve umudumuzdur.
 Üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyanın bize söylediği; çatışarak değil kucaklaşarak yaşamanın tek seçenek olduğudur. Bunu başaracak tek siyasi irade de Cumhur İttifakı’dır. Gerisi sadece fasa fisodur, fuzuli ezberdir, gürültü kirliliğidir."

1 yıl önce

Devlet Bahçeli: Bir güne sığan mezkur elim kazalar yüreklere ateş düşürdü

Bahçeli, Gaziantep, Mardin, Afyonkarahisar ve Rize'de meydana gelen trafik kazalarıyla ilgili bir açıklama yayınladı, kazalarda hayatını kaybedenler için taziye dileklerini iletti. Bahçeli'nin açıklaması şöyle: "Ülkemizin farklı il ve ilçelerinde dün meydana gelen feci kazalar milletimizi kedere boğmuş ve derinden sarsmıştır. Gaziantep-Şanlıurfa otoyolunun Nizip ilçesi yakınlarında meydana gelen katliam gibi kazada aralarında 3 itfaiye eri, 2 İHA çalışanı, 4 sağlık personelinin de bulunduğu 15 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 31 vatandaşımız yaralanmıştır. Mardin’in Derik ilçesinde freni boşalan bir tırın neden olduğu katliam gibi kazada 20 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 26 vatandaşımız yaralanmıştır. Yine aynı günde Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde kontrolden çıkarak devrilen bir otobüste 1 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 38 vatandaşımız yaralanmıştır. Bir başka üzücü kaza haberi de Rize’nin Güneysu ilçesinden alınmıştır. Bu kapsamda bir tur minibüsünün kaza yapması sonucunda 24 kişi yaralanmıştır. Bir güne sığan mezkur elim kazalar yüreklere ateş düşürmüştür. Gerçekten de üzüntümüz çok büyüktür. Vahşet niteliğindeki kazaların çok yönlü araştırma ve incelemesinin yapılarak her ihtimalin değerlendirileceğine yönelik inancım tamdır. Kuşku uyandıran, akılları bulandıran, şaibeleri tırmandıran hangi açmaz tespit edilmişse mutlak surette üzerine gidilmeli, eğer varsa kazaların esrar perdesi aralanmalıdır. İnsan hayatı ucuz değildir. Trafik terörüyle tavizsiz bir mücadele icra edilmelidir. Türkiye’mize hakim olan huzur ve sükûnet ortamının ihlaline, hatta imhasına heves edenler elbette ve kesinlikle hayal kırıklığı yaşayacaklardır. 2023 yılına yaklaştıkça artan ve yaygınlaşan sisli iklim Türk milletinin emsalsiz iradesiyle berhava edilecektir. Felaketlere karşı gösterilecek dirayet ve direniş Allah’ın izniyle kahırdan lütuf doğuracak, kötü ve kahredici günlerin üstesinden gelinmesini sağlayacaktır. Elim kazalarda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet ve merhamet niyaz ediyorum. Yaralılara şifalar diliyorum. Ebediyete irtihal edenlerin ailelerine ve aziz milletimize baş sağlığı temennilerimi hassaten iletiyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten korusun diyorum."

1 yıl önce

The Guardian’ın Devlet Bahçeli’ye hakaret etmesine tepki!

The Guardian gazetesi, Alaattin Çakıcı’nın son dönemde Türkiye’de kamusal alanda sık sık boy göstermesine ilişkin yayınladığı makalede, ‘“Son 20 yılda potansiyel siyasi ortakların büyük çoğunluğunu yabancılaştıran Erdoğan’ın, iktidarda kalmak için MHP’den başka pek şansı yok” gibi skandal ifadeler yer aldı. Ayrıca, “MHP’nin ve nahoş dostlarının artan önemi, bazılarına Türkiye’nin zamanla hakikaten bir mafya devletine dönüşüp dönüşmeyeceğini düşündürüyor” denildi. Yazıda geçen bir söz ise oldukça tepki çekti. Makaleyi yazan Bethan Mckernan isimli gazeteci Devlet Bahçeli için “Aşırı milliyetçi bir siyasi dinazor” (ultranationalist political dinosaur) sözünü kullandı. Bu söz sosyal medyada oldukça tepki topladı. Guardian Gazetesi’nin özür dilemesi gerektiği yorumları yapıldı.

1 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "MHP 2023 seçimlerine hazırdır. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır."

Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları: "SOSYAL MEDYADA DENETİM ŞARTTIR" Hiç kimse yürüyüşümüzü engellemeyecektir. Son gelişmeler göstermiştir ki sosyal medyanın mutlak suretle denetim altına alınması şarttır. Bunun yanı sıra ahlaki ve hukuki açıdan sınırlandırılması hayat memat konusudur. 1 Ekim 2022 tarihinde TBMM çalışmalarına başlar başlamaz hazırlığı büyük oranda tamamlanmış olan sosyal medya düzenlemesi kanunlaştırılmalıdır. İnsanların özel hayatlarının siyaset malzemesi yapılması vahim bir ahlaksızlıktır. Milli güvenliğimiz sosyal medyada tahrip edilmemelidir. KILIÇDAROĞLU'NA "NAMERTLİK" TEPKİSİ Kılıçdaroğlu için 2023 bitiş ve tasfiye yılı olacaktır. Her şey gün gibi ortadadır. Artık saklanacak durumu kalmamıştır. Kılıçdaroğlu'nun demokrasi anlayışı sakat, milliyetçilik iddiaları sahte, adalet zihniyeti batıktır. Geçtiğimiz günlerde yaşanan sokak eyleminde görevini yapan polisimiz hakkında Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla suç duyurusu yapılması namertliktir. CHP budur. Kılıçdaroğlu'na diyorum ki: Sen affetsen ne yazar affetmesen ne yazar? Milliyetçi Hareket Partisi, kahraman güvenlik güçlerimizin sonuna kadar yanındadır. "MAVİ VATANDAKİ BEKA MÜCADELESİ CHP'NİN UMURUNDA DEĞİL" Yunanistan'ın tahrikleri CHP'nin gündeminde yoktur. Mavi Vatan'daki beka mücadelesi CHP'nin umurunda değildir. Yunanistan elbette bardağı taşırmak için elinden gelen tacizleri sahnelemektedir. S-300 hava savunma sisteminin F-16'larımıza radar kilidi atması karşılıksız bırakılmaması gereken bir haydutluk örneğidir. "SEÇİME HAZIRIZ, ADAYIMIZ ERDOĞAN" MHP 2023 seçimlerine hazırdır. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Altılı ganyan ne yapacak bilmiyoruz. Bizim adayımız belli, kararımız net. ('Seçim erkene alınacak' iddiaları) Seçimlere 9 ay 18 gün var. Onu beklemek lazım.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 25 26